15 Mart 2013 Cuma

On Sekiz Lira ile Neler Alırım?

BİM'e girdim üç kiloluk yoğurt 6.75, 750 gr peynir 6.25 etti mi sana 13 Lira. Kaldı beş lira hadi Bim'e girmişken yumurtada al 15lik yumurta bu günlerde indirimde 3.50de ona ver 16.5 lirayı harcadın kaldı 1.5 lira onun 75 kuruşu ile ekmek al geriye kalan 75 kuruşu ne yaparsın bilemem o sana kalmış yağ alamazsın en ucuz margarin ŞOK'ta satılıyor o da 80 kuruş Evin markalı olan 5 kuruşun eksik olduğu için yumurtayı bununla kızartma haşla anam hem böylesi daha sağlıklı.

Diyelim Bim'e gitmedin başka bir ucuz marketten başka malzeme alacaksın. Ne olsun misal makarna şu ara en ucuzu Bim'de bunu hatırlatayım 65 kuruş ama ben markalı istiyorum diyorsan en ucuzu Şok'ta o da 85 kuruş yanlış hatırlamıyorsam. pirinç alacaksan Şok ile Bim arasında pek fark yok baldo olanlar 2,5 kiloluk olanlar ortalama 9 lira (kuruş hesabı yaparsan az daha ucuz aslında ama indirim haftası bu ara bitti) salça alacaksan yanına bu ara yine Şok'ta indirimli bi salça var 2,5 lira. 80 kuruş margarini de aldın (sağlık mağlık işlemez bize arkadaşım en ucuz yağ bu gönül tabi ister sıvı yağ olsun ama şu an 18 liran var cebinde ona göre hesap yap) etti 4,25 iyi bu akşam öğünü atlattın yarına allah kerim hem bak ekmekte almadın cebinde paran kaldı. Tabii iki kişi yaşıyorsan ha yok Adanalı Ahmet gibi bi evde 9 nüfus yaşıyorsan sen bu rakamları çarp-topla-çıkar-böl elinde ne kalırsa bozdur bozdur harca. Ama bunları yaparken sakın ola ki elektrik su telefon ve tüp parasını unutma yanarsın arkadaşım marmara çırası yanında çelik gömlek kalır.

He bak sakın hasta olma,ölme vesaire tamam mı

Ve bi zahmet o cebinden çıkarmadığın ömrünün geri kalanını hipotek ettiğin kredi kartın var diye havaya girme senin de Ahmet'ten hiç bir farkın yok sen de en az onun kadar açsın aranızda ki fark sen farkında değilsin.

13 Mart 2013 Çarşamba

Acil Koca Aranıyor (Allahın Kezbanı Koca Ararken)

Millet ağzına dolamış evlilik programlarında ki kadınların sorularını:
Ne kadar maaş alıyorsun?
Evin var mı?
Araban Var mı?
Yazlığın var mı?
Karını gezmeye nerelere götürürsün? vb vb vb sorularını.....

Şimdi efendim yüzyıllardır mazhar olmuş bir geleneğimiz var; "Görücü usulü evlilik" Bu nedir? Kızı ve erkeği tanıyanlar bu iki genci birbirine münasip görür ve bu iş olur kararı alır. Esasında bu münasip görme işi aynı zamanda ailelerin ve maddiyatında müsait görülme eylemidir. Şayet gencimiz kıza anlatılıyorsa; "aman kızım falan iş yerinde bilmem neci, yok efendim bilmem ne kadar maaş alıyor, evi var arabası var, sen de akıllı olursan şuyu da olur buyu da olur" diyerekten kızın gönlünü çelmeye çalışır. Delikanlı için bu münasiplikten kasıt genelde, iyi ahlaklı, eli erkek eline değmemiş, becerikli, yetenekli, güzeller güzeli filan olmasıdır.

Yahut iki genç evlenmeye niyetlendiği zaman kıza sorulur damat "ne iş yapıyor?" tabi burada amaç damat beyimizin aldığı ücreti hesaplamak ve bu ücretin daimliği ile garantisini kestirmektir. Daha sonra içten içe kıyaslamalar başlar filanın kızı bilmem kimle evleniyor yağlı kapıya demir atmış gibilerinden. E bunu kızımıza kimsenin söylemediğini hatırlatmaya gerek yok kız az zeki ise bakışlardan anlar...

Kız için her daim maddiyat önemli olmak zorundadır zira annesi tarafından "benim çektiklerimi çekme" ilkesi ile yetişmiştir. hatta maddiyatı önemsemeyen kız evliliğe yakın bunun önemsenmesi gereken ilk husus olduğunu sülalecek yapılan tavırlardan idrak eder. Gel gör ki maddiyat ilk sırada iken kızlarımızın kimisi bunu ilk anda bazen bilinçli bazen bilinçsiz kabul etmeyerek yakışıklılık nezaket gibi bir takım önceliklere gark olur.

Oğlumuz içinse aslolan "ilk olmaktır" yani BEKARET dururken diğer hususlar ikinci üçüncü hatta dördüncü boyutta önem arz eder. En okumuşundan en cahiline, en paralısından en züğürdüne genelde "kıyas" sorunu yaşadıklarından bekaret kendileri için ilk sırayı alır. Ve kızımın yanlışına bunlarda düşerek bunu genelde farklı önem sırasına bilinçli ya da bilinçsiz atıverirler. ve ilk sırada ki önemli gerekçe güzellik ve ahlak olmuş olur...

Bu yanılsamaların sonuçları malüm... ohoooo hatta tezler yazılır bunların sonuçları için. Kezbanlarımıza dönecek olursak; kadının aşık oldukları bir olgu olan güç devreye girer. yaşamında ki ilk aşkı baba ile yaşayan kızımız kendisini onun gibi koruyup kollayacak, her kötüden onu saklayacak kendisinin sığınacağı liman olacağı, yaptığı her harcamaya boyun eğen ve kız harcadıkça mutlu olan, hiç sormadan kendisine para veren, onu dinleyen hatta dinlemeyi seven bir adam arayışına girer.

Kezbanlarımız kendilerine bakmadan zengin koca, mevki sahibi bir çalışan, bir sürü bir sürü para kazanan ve bu parası hem düzenli hem garanti olan, evi arabası olan, kızımıza her istediğini giymesine, istediği yere gitmesine karışmayan ama kendi her bişeyini rapor eden, onu şımartan, nazını kaprisini çeken, sürprizlere boğan, sevgi sözcüklerini günbegün havalarda uçuşturan erkek derdine düşer...

Yakinen tanıdığım Kezbanların allahı olabilecek kapasitede birinin kriterlerini tam olarak yazayımda rahatlayım daha iyi olacak;
mevki sahibi
çok iyi parası olan
yazlık ve kışlığı olan
arabası olan evlenir evlenmez karısına da araba alacak olan
evin her türlü masrafını erkeğin göreceği
yılda dört kez tatile götürecek on iki kez kaçamak yapacak olan
her istediğini giymesine izin veren ama giydiğinde kıskanan (burada ki mantığı allah rızası için biri açıklasın)
kendisini aşk sarhoşu edecek
diğer blaları yazmayım eniyisi anlayan anladı... bir de şu yukarıda ki özellikleri barındıran "salak" bir tanıdığınız varsa dönüş yaparsanız ben kız tarafından siz erkek tarafından sevaba gireriz inşallah yapalım be şunların işini