24 Haziran 2012 Pazar

Piçliğin Varoluşu (1)

Dört duvarı kalabalık küçük minik bir odanın içinde sıcakla debeleniyorum. Gerçeği düşlerken bulunca salaklığıma gülesim geliyor; Gerçek dediğin düşlerin artığı değil midir diye sorarak... Ağaçlar köklerinden, gölge güneşten, buhar sudan kopuveriyor sanki bu aralar... Öylesine bir boşluk, öylesine hiç olmuşluk ve öylesine anlamsızlıkla debeleniyor kısaca yaşamda ne varsa.

Zıkkım ol diyorum kendime zıkkımlığında öyle boğul ki kör olsun bedenin, kulaklarından aksın zehrin... Mazoşist havalar değil bunlar yahut egoya hükmedememişliğin verdiği zavallılık hiç değil biliyorum. Bohem bir hava var suratıma çarpan nereden ve nasıl geldiğini anlayamadığım en kötüsü anlayamayacağım. Varlığıyla varlığımı mutlu edenleri hatırlıyorum kimi vakit, sonra bir boşvermişlik işgal ediyor içimde bir yerleri lan diyorum kendime her şey kabullensen de kabüllenmesen de karşılıklıdır. Sende varlığınla birilerinin varlığına dokunuverdin mutlu ettin o kadar varlığı? hep sonu soru işareti oluyor bu boşveriş, bu züğürt cümlenin sonu. Zira hep başkalarının gerekli zamanlar tümcesinde gerekli özne olmak çoğu vakit daraltıyor, kırıyor, kızdırıyor insanı... Bizzat biliyorum hatta daha fazlasını biliyorum; En çok kendine kızıyor, kırılıyor, kendini yuhalıyorsun bunları düşününce... Eğlencelerini dünyanın bilmem neresinde bilmem kimleriyle yapıpta seni yokluğa piç ettikleri zaman yani sen piç kaldığında neye güldüğünün neye ağladığının umurlarında değilken, yaşamın penisine dokundurulup tecavüze uğrayanların bir anda anası, bacısı, namusu, yareni, yoldaşı oluyorsun. Acıdır ki sen anlık piç olma seansını gönüllü bırakıyorsun. Yok yok bırakmıyorsun ara veriyorsun ara verdiğini bile bile. Zira biliyorsun bu tecavüz unutulacak hayır unutulmasa bile alışılacak, o denyolar yeni bir tecavüze uğrayana kadar sen baş tacı olacaksın sonra malum son, yenilerini senin yanında arayıp bulduklarında seni yeniden sokağa fırlatacaklar.

İçtiğin sigaralarının senin hesabını yaptığı bir muhasebe anında masanın en pis yere oturtulmayı beklemek ne zordur bilir misin sevgili kirli şarap? dokunma lan kalsın işte sahte boyunların altında kalan tek gerçek pislikler. Sen ağzına sıçıyım derken ağzına sıçılanlar hep seni ararken yanında sen aslında kendi ağzına sıçmakla meşgulken sifonu çekmek aklına bile gelmeyecek hey haytttt! Peki hadi söyle piç mi ahlaklı piçi piç eden mi? hadi söyle yiyorsa kim daha dürüst? söyle ki kör olası vicdanın yanına geliversin

Öyle çok zırvalık biriktiriyorsun kullanıldığını bildiğin zamanlarda en çok bu acizliğin kahrediyor seni bunu da bil

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder