İçimde pis, eğreti, ağrıdan geberten bir zehir var... Öyle ki, mideme kocaman bir kaya koymuşlar.Bu kaya zehirli bir gök taşı mesela yahut başka bir şey ama denek var ortada o denek ise benim karnımın içi. haberim yok nasıl koydular, nerede, neyle koydular bu koca zehirli taşı... O kadar sancı veriyor o kadar kocaman bir yuvarlak oluşturuyor ki içimde kaburgalarım kırılıyor sanki basınçtan.
Şu zehiri kusmak için neler vermezdim. biliyorum rengini falan... Böyle yeşil, çok koyu bir sıvı!!! soğuktan buharlaşmış bir cam olsun istiyorum en az üç metre karelik bir cam. Kış olsun donarken o camın karşısına geçip ağzım kapalı, bedenim titremekten gebermek üzereyken bir anda cama bir güzel kusuvereyim. o sözümona temiz temiz cam bir anda benim zehirimle "kirleniversin"
Çok mu büyük bir istek bu yaşam için yaşamda ve yaşamın kendinden çaldıkları karşısında?
Bir kusabilsem her şey daha güzel olacak sanki, daha az acı çekeceğim, daha az duyarlı olacağım, daha dinleyip daha çok konuşacağım,... Bir kusabilsem daha az üzüleceğim, mutsuzluğuklarım, kıvrım kıvratan sancılarım bitecek, nefes almayı öğreneceğim. Adım gibi biliyorum mide kanserinden öleceğim. Bu sebeple tüm pisliğimi "nur-u pak - temizlere" bulaştırmadan gitmek istemiyorum. madem yaşam bir ölüm borçluyum kısaca madem gebermek için geldim geberirken acı çekmek istemiyorum...
Aynı şu o an karesinde olduğu gibi bir yaşamda yapacak kaç işin olur?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder