3 Aralık 2012 Pazartesi

Analatabiliyor muyum?

ve anlatabilmek bazen en çok kendine
Ne garip hiç bitmeyeceğini sandığın mutluluklar, asla mutlu olamayacağını sandığın acıdan kıvrım kıvrım kıvrandığın acılar, bir anda bitiveriyor... hiç yaşayamam artık sandığın ne varsa yaşıyorsun da anlamıyorsun bile...
işte bu sebepledir kimse yokmuş, hiç olmayacakmış, gibi tek başına güçlü olmaya önem verenlerdenim ben... çok yaralarım var, çok hayal kırıklıklarım, çok başarısızlık tattım, o kadar çok düştüm ki ama inan pişman değilim zira hepsinde tek başımaydım... kimseyi suçlayamadım bu sebeple günahım ve sevabım hep kendime oldu. kendimle gurur duydum kendimden tiksindim kavgam hep kendimle oldu bu benim... kimseyi karıştırmadım.
Ama onlara çok değer verdim aslında bir demlik çayı paylaşmak, mutsuzluklarında omuz olmak, başarılarında takdir etmek en büyük zevkim oldu. buna rağmen asla yönlendirmedim onları sadece yorum istediklerinde yorum yaptım haddimi aşmadan. zira ben sadece bedeniyle ruhunu pişirebilmiş insanları sevdim sevdiğim için böyle olmak çabasına düştüm. iyi mi ettim kötü mü bilmem sadece sustum konuştuklarında sarıldım zamanı geldiğini hissettiğimde ve bazısında ağlayan suratlarını göğsüme gömdüm doya doya kusabilsinler diye... kim bilir belki bende bunları aradığım ihtiyaç hissettiğim için böyle yaptım.. ve tekrarlayayım hiç yönlendirmedim, yargılamadım suratlarına avaz avaz bağırarak, bilmişlik taslama derdine düşmedim kendim bir hiçken...

İstadim ki tek başıma kazanayım paramı kimseye minnetim olmadan, tek başıma güçlü ben olayım, kimsenin çevresinden değil yeri geldiğinde kendi çevremden bahsedeyim eşimin en üst düzey yönetici olması değil benim en üst düzey yönetici olmam önem arz etti bende...

bilmem anlatabildim mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder