20 Mart 2016 Pazar

Senli Sayfalar Biriktirdim

Dört yıl önce bu gün günlerden perşembeydi. Okulda ateş yakmıştık sonra eve gelmiş sana anlatmıştım olanları. Ne güzel dinlemiştin, ne güzel yorumlar yapmıştın ve ne güzel sohbet etmiştik ardından. O vakitler geç yatardım ben seninle film seyretmek, sohbet etmek, çay muhabbeti etmek çok hoşuma giderdi. O zamanlar tek sevmediğin şey sohbetin en koyu anında gecenin bi vakti gelen telefonlardı.
Ertesi yıl yani 2013 yılında ise ben bu gün o aşırı rüzgarda yatmış doctor who seyrediyordum. Yine ara ara yanına geliyor seninle çay ve sigara içiyor senin seyrettiğin kanalı görüyor, reklam çıkınca yanındaki kumandayı alıp zaping yapıyordum. Ardından kalkıp yatağa gidiyordum. Ve sen her seferinde alaycı bir gülümseme ile beni yatırıyor, öpüyor ve yorganımı düzeltiyordun. Ben yatıyor olmama gülüyorsun sanırdım. Meğer her akşam tekrarladığım yataktan kalkıp, sigara yakıp, çayı doldurup, yanına oturduktan sonra kumandayı alıp hiç seyretmeyeceğim bir kanalı açıp kumandayı koltukta bırakmama gülüyormuşsun. Bunu bile bi akşam aynı ritüeli gerçekleştirirken kahkaha atarak söylemiştin. Ne kadar anlayışlı, ne kadar pozitif bir insansın sen! Benim gibi tuhaf birine bile nasıl böyle yaklaşabiliyorsun...
2014 yılında ise bu gün down sendromlar günü yürüyüşüne katılmıştım. Biz hep ötekilerin yanında olduk. Akşam yine bu günü konuşmuştuk seninle.
İlginç çok ilginç. Geçen yıl bu gün ne yaptığımı hiç hatırlamıyorum. Eminim derslere girdim, yoğun bir gündü lakin sonra ne oldu hiç bilmiyorum. Ders bitince eve gelmişimdir. Kafamda bi yığın planla. Seninle yemek yemişizdir ve çay sigara içip yatmışımdır. Ama hiç biri net değil. Neden unuttum bilmiyorum.
Ve bu gün. Bu gün içimde göğsümde yumruk kadar bir demir kütle ile uyandım. Bir süredir böyleyim. Bu gün izinliyim. Tek planım seninle dolu dolu bir gün geçirmek. Ömrümüzün son günü, son günümüzün ilk günü gibi... hep senle kalmak gibi, hiç senle kalmamış gibi. Yemin etmek gibi ikimize, kalmak gibi bize...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder