Eve yeni geldim. Eskiden olsa pazar günü çalıştıktan sonra bir yığın plan yaparak koşa koşa eve gelirdim. Evde sen olurdun. Bana kapıyı açardın. Gülümseyerek hoşgeldin ömrümün gülü derdin. Ben mutlak bi sakarlık yapardım ve eve girerdim. Sen eve gelmeme yakın soba yakmış olurdun, sıcacık odaya girerdim ve kaynattığın su ile kahve yapıp sigara yakarak oturur içerdim. Ve oturduğum yerde çivilenir kalırdım. Planlarımı pazartesiye ertelemenin ilk anıydı bu. Ah ne anlayışlı ne iyi bir adam diye geçirirdim içimden. Sonra iki muhabbet ederdik ve senin seyrettiğin bir program ya da diziye ara ara gözlerimiz giderdi. Yemek yerdik. Ah ne güzeldi senle yemek yemek... sen beni ne kadar sevdiğini belli ederdin ben bi şey yapamazdım. Ama ölürdüm sana. Hep dua ederdim senle kalmak için. Nazardan korktuğumdan hiçbir yerde paylaşmazdım fotoğrafımızı.
Şimdi evdeyim. İkimizinde hiç bilmediği bir yerde görüntüsü güzel ama bence kendisi ruhsuz, aptal bir odada. Sen yoksun, biz yokuz BİDANAM seni nasıl seviyorum bi bilsen ben bi kanıtlayabilsem dağlar yakılırdı hüznünden. Canımın içi allah bize bu ayrılığı son kez yaşatsın inşallah. Seni çok çok çok seviyorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder