29 Nisan 2013 Pazartesi

Orucu Bozan Yegane Unutkanlık

Şimdi efendim 7-8 yaşlarındayım. İlkokul ikiye gidiyorum. Ramazan gelmiş çatmış. Bizim mahallede de o zamanlar çocuklar arasında oruç tutmak pek moda. Böyle oruç tutan çocuk sanırsın yirmilerine girmiş, pek havalı, pek marifetli, pek bilgili-görgülü. Kısaca pek ile başlayan ne kadar sıfat varsa bünyesinde bu oruç tutan arkadaş barındırıyor. Anneler babalar şimdi ki gibi kızmıyor o zamanlar, oruç tutan çocuğa. Aksine aferin bilmem ne diyerek iyice yüreklendiriyor. Derken biz aramızda hep konuşuyoruz ne konuşması birbirimizi gambazlıyoruz;

-hiiiiiiiii gördün mü Ali küfür etti. aha aha orucu da bozuldu
- hiiiiiiiii görkem yalan söyledi. aha aha orucu da bozuldu
vb. şeklinde naralarımız da duyuluyor. O zamanlar yine böyle yaza geliyor oruçlar akşama kadar dışarıda top kovaladığımızdan dilimiz beş karış dışarıda, geberiyor da olsak orucumuzu tutuyor, oyunumuzu oynuyor ve tabi birbirimize din dersi veriyoruz. Demek ki o zamanlar yalan söylemek, küfür etmek, evde uyuyup ezan okunurken uyanmak ve türevleri orucu bozarmış, iyi birşey değilmiş.... sene 2013 olunca işler değişti biraz! diyerekten sosyal mesajımı da vererek devam edeyim...
Bizim mahallede kadınlar bir olur, erişte, yufka gibi hamur işleri yapar tüm ramazan boyu bunlar genelde sahurda tüketilirdi. bizim evde de bu malzemeler bulunurdu haliyle her ramazan. Odanın birinde yufka, erişte, duruyor. Veeee;
Öğrenmişiz ki, unutup yemek içmek orucu bozmuyor, günah değil ve hatta bu allahın kuluna armağanı.
Bir pazar günü sabah erkenden uyanıverdim. Oyalandım durdum yapacak birşey yok. Kardeşlerimizle sabah kavgasını da edip ulvi görevimizi yerine getirmişiz zaten. Malüm odaya girdim öylece aynanın önünde oynuyorum. o sıra aynanın önünde benden başka nesnelerin de olduğunu fark ettim. Bunlardan biri erişte idi. ohh mis başladım yemeye. bir, iki ,üç derken ben abarttım bir yandan yiyorum bir yandan aynada kendimi izliyorum. aramızda kalsın ilk o zaman gıcık olmuştum yemek yiyişime hiç güzel yemek yiyemiyordum... Derken o sıra şimşek çaktı, elektriklerin voltajı yükseldi, beynim salisede bilmem kaç kilometrede çalıştı
-"lan orucum ya ben eyvvaaaahhhhhhh!" ve bir saniye geçmeden hatırladım o cevher bilgiyi; "allah ikram etti bilmeden yiyince oruç bozulmaz" tabii o sıra ağzım erişte dolu mideme kadar tüm yemek borum erişte dolu ve ben halen yutmaya çalışıyorum bir yandan da bozulmadı, bozulmadı diyorum.... tabii bu gün bu bozulmadıya verdiğim yanıt net: 3 harf baş harfi "N"...
Aradan yıllar geçti ahanda otuzlarımdayım. Bu gün kendim için daha ziyade çevremdeki insanlar ve doğa için yegane bir karar verdim: "sigarayı bıraktım"... 2-3 saat içmedim. sonra ne olduysa bi tane yaktım. Sigara yarıya gelmiş "aaaa ben sigarayı bırakmıştım ya la" diyiverdim... ee tabii yedinde neyse yetmişinde de osun arkadaşım! Amaan bunu bilinçli içmedim sonuna geleyim nedir yani. derken ahanda akşam oldu ve benim paket bitti. Vatana millete hayırlı uğurlu olsun kardeşim. Ne sigarayı bırakırım, ne de bıraktığımı hatırlarım... Ne edem bu da benim kendime karşı riyakarlıklarımdan biri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder