18 Şubat 2012 Cumartesi

Kahramanım Olur musun?

yaşadığım şehirde sinema-tiyatro, alışveriş merkezlerinde kazak- hırka vb almak şöyle dursun, öyle her istediğinde su - elektrik kullanmak, her istediğin tv kanalını rahatça seyretmek, istediğin zaman mutfak alışverişi yapmak gibi yaşamın rütin gereklilikleri ve harcamaları yapılamıyor. bu şayet polyanna'ya bağlarsan kendini, metropolden buraya göç etmiş biri için herşeyden önce "yaşam düzeni"ne sahip olmayı sağlıyor sanırım başka bir işe de yaradığı yok. Neyse şu an için konum bu değil.
Tv kanallarını seyredemiyoruz burada. Zira en küçük bir hava değişikliği bile kanalların hayatlarını kaydırmaya yetiyor. malum yılbaşından beri Star Tv alıcılarını değiştirdi teknoloji özürlü bende Behzat Ç. ve 1Kadın1Erkek hatırına bu kanalı aramaya koyuldum ne olduysa o andan itibaren oldu ve tüm tv kanallarının hayatı son buldu. tamda o günler de TRT'de 80'ler adlı bir dizi başlayacak bende tv hayatıma böylece devam ediyor olacak, nostalji fantazime buradan devam edecektim ki TV8 ve TRT bir anda uf oldu. Meğer pek çok kişi bu iki kanaldan da mahrum kalmış.
Aman efendim konu o da değil. asıl konu yine teknoloji malum Okan Bayulgen TV8'de bir çığır açıp günlerce program yapar oldu. ve gerçekten içi dolu konuları kendi uslubu ile gündeme getirince de hani o programlar tadından yenmez oldu. E dedim netten seyrederiz arkadaş hay demez olaydım o cümleyi kurdum kuralı kanal nettende seyredilemez oldu. yani yayınladığı süre ile yayınlayamadığı süreyi değerlendirsek amaaann boşa sinirlenme diyip kitaba dönüş yapıyoruz. bu teknoloji içinde teknolojiye yaklaşma sorununun göbeğinde programdan az çok birşeyler anlamaya çalıştığım tek yer ise Twitter oluyor bu durumda. Az çok birşeyler öğreniyorum konu ile ilgili. yine böyle bir günün sabahı twitter'de benim kahramanım sensin diye bir tt çıktı karşıma bu nedir yenir mi içilir mi diye bakarken gamzeicin1tupkan tt'si beyin hücrelerimi kana buladı. Aradım taradım konuya girdim. Yarabbi bu nasıl iştir ben yıllarca didindim Fatih'in geldiği yaşa geldiğimde ayaklarımın ve bacaklarımın gücü ile göğsümü gere gere tek başıma güçlü bir kadın olmaya çabaladım amma velakin Fatih'in yaşını çoktan aştığımda daha ben bir halt olamamışken bir gün abim 28 yaşında lanet olası gerizekalı bir trafik kazasında yaşama gözlerini yumdu. o vefat ettiğinde 28indeydi avukattı ve memleket sevdası ile gittiği Samsun'da yalnız yaşıyordu gözlerini memleketinde tek başına güçlü-adil-düzgün bir adam olarak yumdu. Aynı günlerde diğer abime kanser teşhisi kondu. O evliydi iki çocuğu vardı bir nevi tek başına karısı ve çocuklarıyla yaşamın ona verdiği ne kadar yük varsa hepsini birden lütuf kabul edip sırtlamış İstanbul'un pis ve tozlu yollarında yaşamaya çalışıyordu. kemoterapi başladı Cerrahpaşa'da yatıyordu bir süredir çocuklarını görmemişti "yasaktı" zira ve o günlerde ilik nakli çıktı doktorun ağzından bir pazartesi günü yanına gittim konuşmaya çalıştık perşembe günü çocukları götüreceğime söz verdim ama sözümü tutamadım. Neyse ki anneanneleri çocukları götürmüş. gizli kaçamak kızı ile görüşmüş abim ve akşam daha biz testler için kan veremeden ve ben o lanet sözümü tutamadan tek bir kare fotoğraflarını çekemeden yoğun bakıma alınmış. yine de umutluyduk biliyorduk ilik bulunacaktı iki yaşında Mustafa babasını tanıyacaktı. Ama olmadı pazar sabahı vefat etti. Esra babasını hayal meyal hatırlayacak Mustafa anlatılanlardan ürettiği anılarını hatırlayacak. abim öldü 28 yaşında
iki mezarım var şimdi 28 yaşında....
Canım Gamze'm... O da 28 yaşında o da anne... istemiyorum-kabullenemiyorum onun evladının annesini gazete resimlerinden, Türkiye'yi uyandıran kampanyanın kahramanı olduğu videolardan, söylemlerden hatırlamasını!!! Ama evet bilmeli annesi ne olursa olsun bir KAHRAMAN zira Türkiye'yi uyandırdı yattığı yataktan kaldırdı, oturduğu koltukta büyümüş kıçını kımıldattıyüzlerce, binlerce insana aynı zaman da büyük umut ışığı oldu, büyük bir boşluğu anlamsızlığı doldurdu Gamze. bilmek zorunda oğlumuz.
Ve ben 28'imi geçtim artık halen daha da dünyaya tek armağanım pis bir karbondioksit. bu dünyayı benden daha çok hak edenler var. Teomanlar, Ersinler ve Gamzeler var. benim çocuğum yok anne kelimesini duymayacağım kendi çocuğumdan bana ihtiyacı olan bir çocuğum olmayacak ama anne demek zorunda olan çocuklar var.
Yaşadığım bu şehirde bir haftaya yakındır uğraşıyoruz muhtemelen olacak gibi yani kan verebileceğiz ama ne olur Allahım şu hislerimi birilerinin ruhuna gitmesini sağla ne olur allahım birileri hissetsin ve bir tüp kan verebilsin donör olabileceğini bildirdikleri gün geldiğinde de bu günleri hatırlayıp iliğini paylaşsın... 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder