3 Mart 2012 Cumartesi

okul öncesi eğitimi öğretmeni ÖĞRENCİNE SAHİP ÇIK

7 çok geç diyen okul öncesi öğretmenleri ve adayları eğitime yapılan son ayar hakkında kelam etmiyorsa bu gerçekten düşündürücüdür!!!

Erken çocukluk eğitiminin Milli Eğitim Bakanlığı'nca da belirlenmiş bir takım amaçları vardır. Bunlar;

Çocukları ilköğretime hazırlamak
Türkçe'yi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamak
Beden, zihin, duygu gelişimini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak
Çocuklara sevgi, saygı, sorumluluk, iş birliği, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi davranışları kazandırmak Şartları elverişsiz ortamlardan gelen çocuklara eşit öğrenim ortamları hazırlamak Çocuklara hayal güçlerini, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerilerini, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışlarını kazandırmak
Yukarıda ki maddelere bakarsak "ağaç yaşken ağilir" deyiminin hayata geçirilmesi olduğunu görür aynı zamanda, eskiye nazaran gerek sosyo-ekonomik, gerek psikososyal, gerekse çevre şartları, şehirleşme, güvenlik vb gibi sebeplerle evlerimizin içine hapsettiğimiz çocuklarımızın temel ihtiyaçları olan, sosyal-fiziksel ve psikolojik gereksinimleri okul öncesi eğitim kurumlarında karşılanmakla birlikte yaşıtları ile aynı ortam ve şartlarda üstelik eğitimli bir "rehber" eşliğinde ve  Milli Eğitim Temel amaçlarına uygun olarak hazırlanmış programla desteklenerek  zihinsel uyaranlara sahip olup bunları  kullanma şansına erebilmektedir.

Son günlerde eğtim sistemimize bir takım değişiklikler yapılması için çaba sarf edilmekte, bir takım formüller geliştirilmektedir. Kamuoyunda bu konu yazılıyor-çiziliyor ve tabii tartışılıyor. Buna binaen, son yıllarda önemi anlaşılmış ve anlaşılmış olan bu önem geniş kitlelere yayılmaya çalışılmış bizzat bakanlık tarafından da pek çok önemli adım atılmıştır. Öyle ki  mevcut dönem içinde hükümet ve tabii bakanlığın çabaları ve teşviki sayesinde, daha önce görülmemiş bir nevi erken çocukluk eğitimi seferberliği başlatılarak, herkes her yerde okul öncesi eğitimin gerekliliğini ve önemini anlatmış, kampanyalar başlatılmıştı. Hatta 71 ilde de pilot uygulama yaygınlaştırılmıştı.

Ve bir gün ne oldu ise oldu 4+4+4 diye bir zorunlu-kesintili eğtiim modeli yahut "sistemi" gündeme geldi tam bu tartışılırken okula başlama yaşının "60 ayını" doldurmuş çocukların eylül ayı itibari ile okula başlaması belirtildi. bu durumda erken çocukluk eğitimi 5 yaşına inmiş oluyordu. 7 çok geç derken farklı bir manada mı kullanmıştıkta biz farkına varamamıştık? Yahut bizim söylemlerimiz yanlış mı anlaşıldı?

Ben bir akademisyen değilim dolayısı ile, bilimsel bir yaklaşımla açıklama, düzenleme ve tutum sergileyemem, böylesi haddimi de aşar. Lakin gündemde ki mevcut değişikliklere ve erken çocukluk eğitimi ile ilgili sayın bakanımızın henüz konuşmamış olmasına şaşırmadan beklemek, bunu bizzat kendisine soramıyor olsam da sorgulamamak, okuduğum çocuk gelişimi  ile okul öncesi öğretmenliği bölümlerinden öğrendiklerime, hocalarıma, bana bu konuda destek veren aileme, öğrenci ve velilerime, Türk Milli Eğitim amaçlarına, aldığım eğitim sistemine,devletimizin bu güne gelmesinde emeği geçen tüm öğretmenlerimize karşı büyük bir ihanette olduğumu düşünmeme sebep olup, vicdanen rahatsız ediyor.

Kaldı ki asıl anlayamadığım husus, erken çocukluk eğitiminin önemini kavramış, akademisyen, öğretmen, öğrenci ve diğer insanlarımızın bu konuda sergile(YEME)dikleri tutumdur. Umudum odur ki; okul öncesi öğretmen adaylarımızın salt "atanma(MA)" korkusu ile bu bölümü seçmemiş olup, gerçekten geleceğimiz olan çocuklarımıza inançları ve  vicdani hassasiyetleriyle yaklaşmaları ve aldıkları eğitimin farkında olarak sahip çıkmalarıdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder